Verba Volant Scripta Manent*

Söz uçar yazı kalır.

Tüm hakları saklıdır (c) 2016

Bir “Son Çare” Olarak Dürüstlük Kuralı

2016-12-08 14:59:05 tarihinde, Av. Ahmet Erdem Uslaş tarafından yazılmıştır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2’nci maddesi şöyledir:

“I. Dürüst davranma

MADDE 2.- Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.

Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.”

Alıntıladığım bu kanun hükmü, çok önemli ve gerekli olmakla birlikte, genel nitelikte olduğuna şüphe yoktur. İşte belki de bu genel niteliğinden dolayı, Türkiye’de avukatların dilekçelerinde en çok atıf yaptıkları kanun hükmü, alıntılanan bu 2’nci maddedir. Hatta denebilir ki Türk hukuk uygulamasında -yerli yersiz kullanımı yüzünden- içi bu kadar boşaltılan başka bir kanun hükmü herhalde yoktur. Şöyle ki, uygulamada, dilekçesine yazacak belirli bir hukuki argümanı olmayan (veya daha acı ve affedilmez olanı, aslında dilekçesinde atıf yapabileceği ve somut uyuşmazlıkla doğrudan ilgili bir kanun hükmü olmasına rağmen, gerekli özeni göstermediği için o kanun hükmünden haberi olmayan) bazı avukatlar, artık adeta klişeleşmiş şekilde;

“Davacının iddiaları Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırıdır.”

“Davacı kötü niyetlidir.” 

“Davalı, MK2’ye aykırı davranmaktadır.” 

“Davalı iyi niyetli değildir.” 

ve bunlara benzer ifadelerle bana göre davalarını (davalı vekili iseler savunmalarını) hakimin gözünde zayıflatmakta ve zihninde “Diyeceği bir şeyi yok ki dürüstlük kuralından bahsediyor.”  düşüncesini uyandırmaktadırlar. Bu acı gerçek, yeri gelir, kazanılabilecek bir davayı kaybettirebilir.

Galatasaray Üniversitesi’ndeki hukuk öğrenimim sırasında Medeni Hukuk ve Borçlar Hukuku derslerini kendisinden aldığım çok değerli ve saygıdeğer hocam Prof. Dr. Nami Barlas, bir gün derste şu cümleyi sarf etmişti:

“En iyi hukukçu, dürüstlük kuralına en az başvuran hukukçudur.” 

Hocamın ne demek istediğini o gün de gayet iyi anlamıştım. Ancak, Türkiye’de yıllardan beri fiilen avukatlık yapan bir hukukçu olarak, hocamın o gün ne kadar isabetli bir tespitte bulunduğuna her geçen gün biraz daha ikna oluyorum desem yalan olmaz.

 

 

 

Yorumlar

Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir